Adana’da Lezzet Turu: Kebaptan Şalgama, Damakları Şenlendiren Bir Şölen!
Merhaba sevgili gurme dostlarım! Bugün sizleri Türkiye’nin güneyine, damak çatlatan lezzetlerin başkenti Adana‘ya bir yolculuğa çıkarıyorum. Eğer yemek yemek sizin için sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir tutkuysa, o zaman Adana mutfağı sizi kendine hayran bırakacak. Burası, her köşede farklı bir lezzet durağı bulabileceğiniz, adeta bir açık hava restoranı gibi. Gelin, birlikte Adana’nın en otantik lezzetlerini keşfedelim ve bu şehri neden mutlaka ziyaret etmeniz gerektiğini kendi gözlerinizle görün!
Adana denince akla ilk gelen şüphesiz ki Adana Kebap‘tır. Ama sakın ola ki, “Ben kebap yedim zaten” demeyin. Adana’da yiyeceğiniz Adana Kebap, dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız kadar özel ve eşsizdir. Gerçek Adana Kebap, sadece kuzu etinden, zırhla çekilerek yapılır. İçine sadece pul biber ve tuz katılır, başka hiçbir baharat kullanılmaz ki etin kendi doğal lezzeti ön plana çıksın. Köz ateşte usul usul pişen bu lezzet şöleni, yanık domates, biber ve taptaze maydanoz-soğan salatasıyla servis edilir. Ve tabii ki, masanın olmazsa olmazı sumaklı soğan ve mis gibi açık ekmek… Her lokmada etin o inanılmaz lezzeti, közün kokusu ve hafif acısıyla adeta bir patlama yaşarsınız. Bir porsiyon asla yetmez, benden söylemesi!
Adana Kebap‘ın yoldaşı, olmazsa olmazı ise tabii ki şalgam suyu! Bu eşsiz içecek, Adana mutfağının simgelerinden biridir. Siyah havuç, bulgur mayası ve şalgam turpundan yapılan bu içecek, hem ferahlatıcı hem de sindirime yardımcı özellikleriyle bilinir. Acılısını sevenler için bol acılı, daha hafif tatları tercih edenler için acısız seçenekleri de mevcuttur. Ben şahsen acılısından vazgeçemem! Şalgam suyu, kebapla birlikte midenizi rahatlatırken, aynı zamanda damaklarınızda bambaşka bir tat bırakır. Özellikle sıcak yaz günlerinde bir bardak buz gibi şalgam suyu, adeta bir can simididir.
Adana’da kahvaltı kültürü de apayrı bir boyuttadır. Sabahın erken saatlerinde ciğercilerin önünde oluşan kuyrukları gördüğünüzde şaşırmayın. Çünkü Adana’da kahvaltı denince akla ciğer kahvaltısı gelir! Taze taze şişlere dizilen kuzu ciğeri, köz ateşte nar gibi kızarana kadar pişirilir ve yanında bol yeşillik, domates, soğan ve sumakla birlikte açık ekmek üzerinde servis edilir. Ciğerin o eşsiz aroması ve yumuşacık kıvamı, sabah güne zinde başlamanın en Adanalı yolu. Eğer “Ben ciğer yiyemem” diyenlerdenseniz, Adana’da fikrinizi değiştireceksiniz, buna eminim. Çünkü buradaki ciğer, bambaşka bir tecrübe.
Gelelim Adana’nın tatlı harikasına: Bici Bici! Özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenlerin favorisi olan bu tatlı, nişasta, pudra şekeri, gül suyu, buz ve üzerine konulan taze meyvelerle hazırlanır. Rengarenk görüntüsü ve ferahlatıcı tadıyla, yediğiniz kebapların üzerine adeta bir “oh!” çektirir. Adana sıcağında buz gibi bir bici bici, adeta cennetten gelmiş bir ikram gibidir. İlk duyduğunuzda belki garip gelebilir ama tattığınızda vazgeçemeyeceksiniz!
Adana mutfağı sadece kebap ve şalgamdan ibaret değil tabii ki. Burada denemeniz gereken o kadar çok yerel lezzet var ki! Mesela, kahvaltıda veya gün içinde atıştırmalık olarak tercih edebileceğiniz sıkma ve çeşitli börekler. Taze açılmış yufkanın içine peynir, patates veya kıyma harcı konularak sacda pişirilen sıkma, Adana’nın en basit ama en lezzetli sokak lezzetlerinden biridir. Yanında bir bardak demli çay ile günü kurtarabilirsiniz. Ayrıca, ıspanaklı, peynirli veya kıymalı börekler de sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Özellikle çarşı içinde bulabileceğiniz esnaf lokantalarında, bu lezzetlerin en tazesini ve en otantiğini bulabilirsiniz.
Adana’da meze kültürü de oldukça zengindir. Özellikle et yemeklerinin yanında servis edilen humus, haşlanmış nohut, tahin, limon suyu ve sarımsak ile hazırlanır. Üzerine gezdirilen zeytinyağı ve pul biber ile tadına doyulmaz bir lezzete dönüşür. Ayrıca, buğday ve kıymadan yapılan, içinde kıymalı harç bulunan içli köfte ve ince bulgurla hazırlanan salçalı, limonlu fellah köftesi de mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında. Bir de Adana’ya özgü analı kızlı var ki, hem küçük köftelerden hem de daha büyük içli köftelerden oluşan, yoğurtlu ve naneli salçalı bir sosla servis edilen bu çorba, başlı başına bir şölen niteliğinde. Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak, yaz aylarında ise ferahlatacak farklı versiyonları da bulunur.
Tatlılara geri dönecek olursak, bici bici‘nin yanı sıra, Adana sokaklarında mis gibi kokularıyla sizi cezbedecek bir diğer lezzet de halka tatlısıdır. Şerbetli tatlı sevenler için ideal olan bu çıtır çıtır lezzet, kızgın yağda pişirilip soğuk şerbete batırılır. Özellikle akşamüstü çay keyfinin yanında ya da yemek sonrası hafif bir tatlı arayışında olanlar için birebir. Üstelik çoğu yerde oldukça uygun fiyatlı bulabilirsiniz.
Adana’da yemek yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda bir sosyal aktivitedir. Arkadaşlarınızla, ailenizle bir araya gelip masayı donatmak, sohbet etmek ve lezzetlerin tadını çıkarmak… Bu yüzden, Adana’ya geldiğinizde lüks restoranlar yerine, halkın gittiği, esnaf lokantalarını ve küçük, salaş ama lezzetli mekanları tercih edin. İşte gerçek Adana ruhunu orada bulacaksınız. Unutmayın, en iyi lezzetler çoğu zaman en gösterişsiz yerlerde saklıdır.
Kısacası, sevgili gastronomi tutkunları, Adana sadece kebap demek değil. Burası, her lokmasında ayrı bir hikaye anlatan, her tadında tarih ve kültür barındıran bir şehir. Adana lezzetleri, sizi sadece doyurmakla kalmayacak, aynı zamanda ruhunuzu da besleyecek. Bir sonraki seyahat planınızda mutlaka Adana’yı listenize ekleyin ve bu eşsiz damak şölenini kendiniz deneyimleyin. Şimdiden afiyet olsun!